Arapzâde Mehmed Sa’dullah Efendi

Şeyhü’l-islâm Arapzâde Mehmed Ârif Efendi’nin büyük oğlu olan Mehmed Sa’dullah Efendi, H. 12 Şa’bân 1180/M. 13 Ocak 1767 tarihinde doğdu. Babasının da’iresinde iyi eğitim gördüğü gibi, Hoca Neş’et Efendi’den Farsça ve ulemâdan Karslı Mehmed Efendi’den tahsîl-i ulum-ı mütenevvi’a ile rü’ûs-ı tedrîse nâ’il olup nice zaman müderrislikte istihdâm olundu.

Kat’-ı merâtible kuzât zümresine iltihâk ederek H. 1225/M. 1810’da İzmir, H. 1233/M. 1817’de Bursa ve H. 1235/M. 1819’da Mekke mevleviyetlerini elde edip H. 1236/M. 1820’de İstanbul Pâyesi’ni ihrâz eden Arapzâde Mehmed Sa’dullah Efendi, H. 1237 /M. 1821’de İstanbul Kadılığı’na nasbedildi. H. 1242/M. 1826 senesinde Anadolu Kazaskerliği’ne ta’yin olunup ertesi sene Rumeli Kazaskerliği pâyesini ahzeyleyerek, H. 1248/M. 1832 ve H. 1255/M. 1839 senelerinde iki def’a bilfiil Rumeli Kazaskeri olduktan sonra hasbü’t-târik reisü’l-ulemâ ünvânına nâ’il olduğu gibi, kemâl-i iffet ve istikamet ile hareket etmesi nedeniyle Sultan Mahmud Hân-ı Sânî’nin iltifâtına da mazhâr olarak, mükerreren mükaleme meclislerine davet edilmişti.

Hattat Arapzade Mehmed Sa'dullah Efendi-Hattatlar Sofası
Arapzade Mehmed Sa’dullah Efendi’nin Ta’lik Kıt’ası

Son zamanlarını hastalıklarla geçirdikten sonra, H. 5 Ramazân 1259/M. 29 Eylül 1843 tarihinde vefât etmiş olan Arapzâde Mehmed Sa’dullah Efendi, Sultan Abdülmecîd’in de hazır bulunduğu cema’ât-i kübrâ ile edâ edilen cenâze namazını müte’akib, Çenberlitaş’ta, Dîvânyolu üzerinde bulunan Koca Sinan Paşa Medresesi önünde medfûn bulunan ecdâdının yanına defnolundu. Mezartaşına celî ta’likle şu kitâbe işlenmiştir:

Hüve’l-bâkî

Şeyhü’l-islâm-ı esbâk Arabzâde Ârif Efendi merhûmun necl-i mükerremleri reisü’l-ulemâ, sâbık sadr-ı Rûmeli merhûm ve mağfûr Mehmed Sa’dullah Efendi rûhu içün el-Fâtihâ. sene 1259

Vefâtının ardından Cerîde-i Havadis’te neşredilen makalede “âlim, fâzıl, mütevazı, hâlûk, mütekellim, kadir-şinâs, edib, vakûr, ma’arif-âşinâ, beşûşü’l-vech, sâhibü’l-himem, fatîn, dirâyet-kâr bir zât-ı nâdîde-i rüzgâr” olup “müddetü’l-ömrü tehevvür ve hâl-i gadab ile kimseyi tekdir, kendinden sudûr eylemediği emek-dârân-ı da’iresinden dahi menkûl” olduğu yazılmıştır.

Hattat Arapzade Mehmed Sa'dullah Efendi-Hattatlar Sofası
Arapzade Mehmed Sa’dullah Efendi’nin Mir Ali’yi Takliden Yazdığı Celi Ta’lik Kıt’ası

Nice Tefsîr-i Şerîf ve Cami-i Sagîr’i şerhedip ve sâ’ir kütûb te’lif eylemiş olan Arapzâde Mehmed Sa’dullah Efendi’nin, bu cümleden olup hâlen Zeytinoğlu Kütüphânesi’nde bulunan H. 1230/M. 1814 tarihli Makale-i İstibzâr-ı Amiz adlı eseri, hatt-ı nesihte de mahâret sahibi olduğuna işâret etmekteyse de, asıl mahâreti Mehmed Es’ad Yesârî’den öğrenerek, H. 1209/M. 1794 senesinde icâzet almış olduğu hatt-ı ta’liktedir.

Nitekim ta’likle yazdığı bir hayli kıt‘a, levhâ ve meşki sâhife-i âleme yâdigâr bırakmış olan Arapzâde Mehmed Sa’dullah Efendi, Dârü’t-tıba’atü’l-âmire’nin H. 1239/M. 1823 ve Sütlüce’deki Sa’dî Dergâhı’nın H. 1252/M. 1836-1837 tarihli inşâ kitâbeleri ile Kütahya Mevlevîhânesi’nin inşâ kitâbesini de kaleme almıştır. Ayrıca Sultan Mahmud Hân-ı Sânî’nin H. 1250/M. 1834 senesinde diktirdiği menzil taşının celî ta’lik kitâbesi de ona aittir.

 

 

Kaynakça

Son Hattatlar, s. 368; Türk Hattatları, ss. 203-204; Hat Sanatı Tarihi, s. 172; Meşhur Adamlar, s. 127; Alif Art Müzayede, 6 Mart 2011, s. 40; Eyüp Sultan Tarihi, II, s. 554.

 

İsmail Orman, 30 haziran 2016

Yorum bırakın